Hoş Geldiniz
Diyaliz Nedir?
Diyaliz, kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda böbrek fonksiyonlarını büyük ölçüde yerine getirir. Hemodiyaliz ve periton diyalizi, atık maddeleri, toksinleri, fazla tuz ve sıvıları vücuttan uzaklaştırıp böbreklerin temel görevlerini üstlenir.
Diyaliz tedavisi böbreklerin tüm işlevlerinin yerini almaz, bu da hastaların belirli ilaçları düzenli olarak almaları gerektiği anlamına gelir. Bunlara antihipertansif tedaviler, kandaki fosfat seviyelerini düşüren ilaçlar, vitaminler ve anemiyi önlemek için kırmızı kan hücrelerinin üretimini artıran ilaçlar dahildir.
Böbrekler; metabolik atıkların vücuttan atılımı, ilaç ve toksinlerin detoksifikasyonu, hormon üretimi, su, elektrolit ve asit baz dengesinin sağlanmasının yanı sıra peptit hormonları olarak tanımlanan insülin, parathormon ve büyüme hormonlarının yıkımının da gerçekleştiği hayati öneme sahip organlardır. Böbreklerin farklı rahatsızlıklardan dolayı bu fonksiyonlarını yerine getirememesi durumu, böbrek yetmezliği olarak tanımlanır. Kalıcı, geri dönüşümü mümkün olmayan kronik böbrek yetmezliğinin kesin tedavisi ise böbrek nakli ile gerçekleşir. Ancak nakil için bekleyen hastanın böbreklerinin sağlıklı bir şekilde çalışmamasına bağlı olarak vücudunda üre, kreatinin, fosfor ve potasyum gibi zararlı maddeler birikir. Vücut için son derece zararlı olan bu maddeler ise hemodiyaliz ile vücuttan temizlenir. Hemodiyaliz yöntemiyle hastanın kanı, damar yolu aracılığıyla vücut dışına alınır. Diyalizör adlı yapay bir filtreden geçirilen kan, sıvı ve solüt içeriğinin düzenlenmesinin ardından tekrar hastaya verilir. Tedavi sırasında kanın pıhtılaşmasını önlemek için kan sulandırıcı kullanımı gerekir. Yapay böbrek olarak da adlandırılan hemodiyaliz işlemi, diyaliz ünitesinde dört saatlik seanslar hâlinde haftada iki ya da üç kez yapılır. Seans sayısının sıklığı, işlem süresi, diyaliz işlemi sırasında kullanılan filtre ve diyaliz sıvısı, kişinin fizyolojik özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.